ÇELTİK YANIKLIĞI
Pyricularia oryzae Cav
1. TANIMI VE YAŞAYIŞI,
Pyricularia oryzae Cav.’in neden olduğu
yanıklık hastalığına (yaprak, boğum, salkım, salkım sapı yanıklığı) kurt
boğazı, sam vurması, pas, bruson gibi isimler de verilmektedir. Etmenin
konidiosporları armut şeklinde olup, genellikle 1-3 bölmelidirler. Önceleri
renksiz olan konidiosporlar yaşlandıkça koyu zeytin rengini alır.
Hastalık
etmeni fungus, kışı çeltik tohumlarında, hasat sonrası tarlada kalan bitki
artıklarında veya darıcan (Echinochloa
crus-galli Roem et Schult) gibi bazı yabani buğdaygillerde geçirir.
Tarlada bitki
kalıntılarında veya darıcan gibi bazı buğdaygillerde yada çeltik tohumunda
misel formunda kışı geçiren fungus, bu kaynaklarda konidiosporlarını meydana
getirir, bunlar da rüzgar veya sulama suyu ile sağlam bitkilere ulaşarak uygun
koşullarda, sekonder enfeksiyonları oluştururlar.
Yanıklık
hastalığının gelişmesinde uygun olan çevre koşulları, yüksek sıcaklık ve orantılı nem ile yağış miktarı ve yağışlı gün
sayısıdır. Hastalık oluşumu için optimum sıcaklık 25-28°C’dir. 20°C’nin
altındaki düşük gece sıcaklıkları da hastalık gelişmesinde etkilidir. Orantılı
nemin %85-100 olması, hastalık oluşumunu teşvik eder.
Yanıklık
hastalığının meydana gelmesinde, çeltik bitkisinin maksimum kardeşlenme
döneminden sonra düşen yağış miktarı ve yağışlı gün sayısı da etkili
olmaktadır. Özellikle, ülkemizde temmuz ve ağustos aylarında düşen yağışlar,
hastalık oluşumunu teşvik etmektedir. Bunun yanında, günlük oluşan çiğ veya sis
gibi faktörlerin yaratmış olduğu rutubet ortamının, yaprak üzerinde günün geç
saatlerine kadar devam etmesi, hastalık oluşumunu artırmaktadır.
Yüksek dozda
kullanılan azot miktarı, fosfor eksikliğine sebep olan dengesiz gübreleme,
azotun zamansız uygulanması, sık veya geç ekim yapılması, su seviyesinin derin
tutulması, serin sulama suyu ve mahsulün susuz bırakılması gibi kültürel
koşullar, hastalık gelişmesini teşvik eder.
2. BELİRTİLERİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Bitkide belirtiler yaprak, yakacık, kın, boğum, salkım, salkım boğumu ve tane kavuzlarında görülür. Genellikle yaprak lekeleri temmuz ayından itibaren görülmeye başlar. Bu lekeler iğ veya baklava dilimi şeklinde, iki ucu sivri, ortası gri-bej veya saman sarısı renkte olup etrafı kahverengi bir hale ile çevrilidir (Şekil 1).
2.2. Kimyasal Mücadele
Çeltik yanıklığına karşı, tohum ve yeşil aksam ilaçlaması şeklinde kimyasal mücadele yapılır.
4.2.1. İlaçlama zamanı
Tohum ilaçlaması
mutlaka koruyucu olarak yapılmalıdır. Yeşil aksam ilaçlama- sında, hastalık
belirtileri bölgede görülür görülmez veya hava koşulları hastalık gelişmesine
uygun şekilde gidiyorsa, hemen ilaçlama başlatılmalıdır. Gerekirse ilacın etki
süresine ve hava koşullarına bağlı olarak ikinci veya üçüncü ilaçlama
uygulanmalıdır.
4.2.2. Kullanılacak
bitki koruma ürünleri ve dozları
Bakanlık
tarafından yayınlanan “Bitki Koruma Ürünleri” kitabında tavsiye edilen bitki
koruma ürünleri ve dozları kullanılır.
4.2.3. Kullanılacak alet ve makineler
Tohum ilaçlaması: Tohum miktarına göre
belirlenen, küçük su tankları veya tohum ıslatma havuzları bu amaç için kullanılabilir.
Yeşil aksam ilaçlaması: Küçük alanlar
için sırt pülverizatörü (mekanik, otomatik, motorlu) veya sırt atomizörü, büyük
alanlar için ise iş genişliği fazla olan hidrolik tarla pülverizatörleri
kullanılır.
4.2.4. İlaçlama tekniği
Tohum İlaçlaması: Uygulanan ilacın
tavsiye edilen dozları, kullanılarak hazırla- nan ilaçlı suda, 24 saat
bekletilen tohumlar, sudan çıkarıldıktan ve suyu sızdırıldıktan sonra
(traktörle veya uçakla ekimde) ekimi yapılır. Eğer, ekim elle yapılacaksa,
ilaçlı sudan çıkarılan tohumlar, ön çimlendirme işleminden sonra, elle su
içerisine saçılır.
Yeşil aksam ilaçlaması: İlacın tavsiye
edilen dozuna göre hazırlanan ilaçlı su, yaprak ve sapların yüzeyi ilaçlı su
ile ıslanacak şekilde kaplama olarak tarlaya uygulanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder